İnci Yabeyli

İstanbul’da, 21 mayıs sabahının ilk ışıklarıyla doğdum. Karadeniz kökenli iki çocuklu bir ailenin ilk çocuğuyum, tüm eğitimim İstanbul’da geçti ve İstanbul Üniversitesi- İletişim Fakültesi mezunuyum.

Henüz üniversitede okurken stajyer olarak başladığım basın sektöründen, 25 yıl sonra emekli oldum. Uzun yıllar Türkiye’nin önde gelen gazete, televizyon, dergi gibi çeşitli mecralarında üst düzey yöneticilik yaptım. Halen bir derginin reklam direktörlüğünü danışman olarak sürdürüyorum.
Evliyim ve bir oğlum var. Oğlum yurtdışında (Almanya) mühendislik eğitimi görüyor, eşim turizm sektöründedir Frankofon pazarlar ve Magreb ülkeleriyle çalışıyor.

Yaşamım boyunca eğitime çok önem verdim; iş hayatında aldığım profesyonel eğitimlerin yanı sıra;  diksiyon, vurmalı çalgılar, yeni medya( sosyal medya- dıgıtal pazarlama), eğitmen eğitimi gibi farklı pek çok eğitim aldım.

Spor, daima hayatımda var oldu ve olmaya da devam edecek. Her gün 35 dakika yürürüm ve haftanın 3 günü pilates yaparım, haftada 1 gün düzenli yüzerim.

Müzik ve dans , hayatımın vazgeçilmezleri arasındadır. Bongo çaldım, klasik-latin danslarla ilgiliyim, Folklor Kurumu’nun üyesiyim ve halen halk dansları çalışmalarım devam ediyor.

İş hayatımda filizlenen otomobil sevdası, yıllar yılı yakamı bırakmadı. Araba kullanmayı çok severim, yeni modelleri takip ederim, zevk için test-drive yapabilirim.

Seyahat, en büyük tutkumdur. Dünyanın ve ülkemizin farklı bölgelerini keşfetmek, yerel mutfakları deneyimlemek, tadım yapmak, yerel pazarlarda dolaşmak, farklı coğrafya ve kültürleri tanımak üzere yolculuk yapmayı çok severim.

Yemek yapmayı terapi olarak görürüm;  müzik eşliğinde saatlerce yemek yapabilirim. Yemek pişirmenin yanı sıra geniş sofralarda dostlarla sohbet için yemek yaparım.

Konut ve emlak sektörü son yıllarda oldukça ilgimi çekiyor. Özellikle ‘sürdürülebilir yaşam’  koşullarına uygun, doğayla bütünleşmiş, içinde insanın kendi doğasını bulabileceği konutların ,önümüzdeki yıllarda daha da öne çıkacağını düşünüyorum. Ayrıca yatırım aracı olarak gayrimenkulün hiçbir zaman geri düşmeyeceğini aksine daha da yükselişe geçeceğini düşünüyorum.