Daha önce yayınladığım blog/video yazımda pandemi öncesi piyasalar ve devam eden dönemde bizi nelerin beklediğine dair düşüncelerimi aktarmıştım. Nisan - Mayıs aylarında tüm dünyada ekonomik daralmalar gözlemlendi ve Türkiye de dahil olmak üzere tüm dünya devamlı para basarak bu sürece çözüm üretmeye çalıştı. Ekonomi ve finans uzmanlarından aldığımız bilgiler doğrultusunda Türkiye’de piyasaya yaklaşık 65 milyar TL sunuldu. Bu para kamu bankalarına devredildi ve özellikle emlak/konut projelerinde uygun ödeme koşullu, ötelemeli başlangıç taksitleri ve neredeyse son 15 yılın en uygun faiz oranlarını sunan kampanyalar başlatıldı. Uygun ödeme koşulu ve düşük faiz oranı ikilisi her zaman olduğu gibi piyasalara müthiş bir canlılık kazandırdı. Merkez bankası para basma politikasından vazgeçtiğinde ise faizler eski seyrine ulaşarak canlı piyasalarda bir parça gerileme hissettirdi.
O dönemlerde özellikle tatil beldelerinde, bahçeli evlerde ve arsa/tarla bazındaki gayrimenkullerde talep patlaması yaşandı. Ekonominin temel ilkesinde söylendiği gibi eğer mevduat faizlerini geri çekerseniz, kredi faiz oranlarını da düşürürseniz insanları cesaretlendirilir ve yatırım yapmaya yöneltirsiniz.
Mayıs - Eylül arası dönemde hep beraber buna şahit olduk ve biz gayrimenkulcüler güzel işlere imza attık. Atmaya da devam ediyoruz. Zira gözlemlerime göre insanlar bahçeli evlerin, balkonlu, teraslı evlerin kıymetini daha iyi anlamış oldular.
Peki bu dönemde en çok kimler yatırım yaptı? Şimdi biraz bunu inceleyelim.
Mevduatta parası olan yatırımcılar enflasyon karşısında panikleyerek yüzlerini gayrimenkul yatırımına çevirdiler. Faizler düşünce, dövizin yükselişi karşısında düşük döviz maliyeti olan yatırımcılar gayrimenkule yöneldiler. Pandemi döneminde hayata başka açıdan bakmaya başlayan, yatırım planını erteleyenler yaşamın ve hayatın anlamını daha iyi idrak edip erteledikleri yatırımı hayata geçirdiler.
Özellikle Avrupa’da yaşayan Türk vatandaşları orta döviz hareketiyle birikimlerini gayrimenkule çevirdiler çünkü Türkiye’deki gayrimenkul fiyatlarının dolar/euro bazında .............. değerinin çok altında kaldığını gözlemlediler. Uçuşların da tekrar başlaması ile yabancı yatırımcı için döviz cinsinden gayrimenkul yatırımı oldukça çekici hale geldi. Bu sebeple yabancı alıcılarda da artışlar gözlemlendi.
Ekonomik krizler peşi sıra fırsatlar yaratır. Bu dönemde işleri çok iyi olan işletme sahipleri olduğu gibi, zor dönemden geçen işletme sahipleri de maalesef bulunmakta. İşte bu krizin yarattığı fırsattan yararlanan işletme sahipleri gayrimenkul alanında faaliyet gösterenler oldular.
Bu 6 - 7 aylık süreçte benim gözlemlediğim ve deneyimlediğim tabloyu kısaca sizlere aktarmak istedim. Bir sonraki blog yazımda görüşmek üzere.